Alabaş, ülkemizde son yıllarda popülerliğini artıran ve henüz üretimi yeni artan bir sebze türüdür. Avrupa ülkelerinde çok sık bir şekilde tüketilen Alabaş sebzesi, genel olarak şalgam ve turp sebzelerinin özelliklerini barındırır ve içerisinde yüksek miktarda mineral ve vitamin bulundurur. Alabaş sebzesi, düşük kalori miktarı ve vücuda sağladığı faydalar yönünden mutlaka hemen her gün sofralarımızı süsleyen bir besin olmalıdır.
Türkiye’de son zamanlarda tanınmaya ve tüketilmeye başlayan alabaş Karadeniz ve Marmara bölgesinde yetişen bir sebze türüdür. Yurt dışında ”kohlrabi” adıyla bilinir. Lifli bir yapıya sahiptir ve turba benzer. Eflatun ve açık yeşil olmak üzere iki türü vardır.
Alabaş Nedir?
Yeşilin açık tonu ve eflatun renklerine sahip olan Alabaş (Kohlrabi) sebzesi, şalgam ve turp ile benzerlik göstermektedir. Yüksek lif miktarına sahip olmasının yanı sıra, A, B1, B2, B6 ve C vitaminiyle fosfor, demir, kalsiyum ve potasyum yönünden de oldukça zengindir. Turpgiller sebze ailesinden olan besinler gibi (lahana, karnabahar ve brokoli) vücudu etkisi altına alan virüs ve kanser türlerine karşı mücadele eder ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Alabaş, ülkemizde en çok Karadeniz ve Marmara bölgesinde yetiştirilir.
Alabaşın Faydaları Nelerdir?
- Alabaş güçlü bir antioksidandır. Bu özelliği ile akciğer ve kalın bağırsak kanserlerine karşı koruyucu özelliği bulunur.
- İçerisinde bulunan potasyum vitamini yüksek tansiyonu düşürerek dengeye sokar.
- Astım hastalığına ve damar tıkanıklığına karşı etkilidir.
- Kalp dolaşım rahatsızlıklarına karşı tedavi edici özelliği bulunur.
- İçeriğinde yüksek miktarda vitamin barındıran alabaşın kalorisi düşüktür.
- A, B1, B2, B3, B6 ve C vitaminlerini içerir. İçeriğinde barındırdığı 1 gram C vitamini, 1 portakalda bulunandan daha fazladır.
- İçeriğinde barındırdığı yüksek oranda demir kansızlığa karşı etkilidir.
- Bu vitamine ek olarak selenyum, demir, fosfor, sodyum ve potasyum vitaminleri açısından oldukça zengindir.
- Antioksidan özelliği aynı zamanda felç, kalp hastalıkları ve katarak gibi ciddi rahatsızlıklara karşı etkilidir.
- Grip, nezle gibi üst solunum rahatsızlıklarına karşı vücudu korur.
- Suyu kaynatılarak tüketildiğinde bronşit ve öksürüğe karşı etkilidir.
- Sinir sistemi hastalıklarında kişiyi rahatlatır.
- Bebek emziren annelerin sütünü artırır.
- Düşük kaloriye sahip olması ve tok tutma özelliğiyle zayıflamaya yardımcıdır.
- Lifli yapısı böbrek ve safra kesesi taşlarını düşürmeye etki eder.
- Romatizma rahatsızlığına iyi gelir.
Alabaş Nasıl Yenir?
Alabaşı Tüketim Önerileri
Alabaşın yumru ve gövdeleri ile çeşitli yemekler hazırlanabilir. Yumrusundan isteğe göre çeşitli yemek, salata, çorba çeşitleri hazırlanabilir. Zayıflamak isteyen kişiler tarafından az yağlı sebze yemeği hazırlanarak ya da haşlanarak tüketilebilir. Aynı zamanda gövdesinin üzerinde bulunan yaprakları sarma gibi sarılabilir.
Alabaşın tüketiminde dikkat edilmesi gereken nokta bir hafta içerisinde 3-4 defadan fazla tüketilmemesidir. Fazla tüketildiğinde alabaş vücutta bulunan iyot emilimini azaltır. Sık tüketildiği zamanlarda iyot bakımından zengin olan besinler ile vücuda iyot takviyesi yapılmalıdır.
Alabaş sebzesi bu faydaları ile birlikte kesinlikle sofralarımızı süslemeyi hak ediyor. Peki alabaş sebzesini nasıl tüketmeliyiz. Aslında pek çok şekilde tüketmesi mümkün olan Alabaşın yumrusundan çorba, yemek ve salata yapabiliriz.
Alabaşın yapraklarından yapılan sarmayı pek çok kişi sevdi bile… Alabaş tüketimiyle ilgili tek dikkat etmeniz gereken nokta ise fazla tüketildiğinde tüm turpgiller gibi iyon emilimini azaltması olacaktır. Bu nedenle Alabaş sebzesini ana yemek olarak en fazla haftada 2 kere tüketmenizi öneririz. Salata öğünlerinize ise belirli bir ölçüde gönül rahatlığıyla ekleyebilirsiniz.