Iapanakgiller familyasına ait olan kazayağı otu tek veya çok yıllık kokulu bir bitkidir. Yaprakları şekil itibari ile kaz ayağına benzemesinden ötürü bu ismi almıştır. Bilinen diğer isimleri tenya otu, makas otu ve solucan otudur. Çiçekleri pembe renklidir.
Yaprakları değişik olarak sıraya dizilmiş olup her yaprağın dibinden bir dal çıkmaktadır. Alt yaprakları kısa saplı, üst yaprakları sapsız ve gövdeye oturmuştur. Kazayağı otunun üst kısımları kesilerek kurutulup saklanır.
Kazayağı otu çelikle ya da tohumla üretilir. İlkbahar aylarında korunaklı seralara konan çeliklerle, sonbahar ve ilkbahar aylarında ise seralarda tohum ekimi yapılarak üretilir. Sıcağa ve susuzluğa çok dayanıklı bir bitki olan kazayağı otu güneşli havaları sever. Drenajı iyi olan taşlı veya kumlu topraklarda yetişir. Tuza dayanıklıdır.
Çoğunlukla Orta ve Kuzey Amerika’nın güneyinde yetişen bitkinin ülkemizde kültürel üretimi yapılmamakta olup bazı tarlalarda yabani olarak yetişmektedir. Yetiştiği toprağın cinsine göre bitkinin rengi de değişiklik gösterir.Yeşil, kırmızımsı, kahverengimsi, esmer renkli olabilir.
Yemeklerde kavurma olarak kullanılmasının yanı sıra tat vermesi yönüyle baharat olarak da tüketilir. Kazayağı otunu çay olarak da tüketmek mümkündür. Bunların dışında esans olarak da kullanılır.
Kazayağı Bitkisinin İnsan Sağlığı Üzerinde Etkileri Nelerdir?
- A ve C vitaminleri ile demir, kalsiyum, niyasin minerallerini içerir.
- Vücudu mikroplardan korur.
- İştah açıcıdır.
- Mide ve karaciğer hastalıklarına iyi gelir. Özellikle mide ülseri tedavisinde etkilidir.
- Sindirim sistemini düzenler.
- Ciltteki tahrişlere karşı faydalıdır.
- Saçlardaki kepeklenmeyi önler.
- Bağırsak solucan ve kurtlarının atılmasına yardımcı olur.
- Mesane taşlarının düşmesinde etkin rol oynar.
- Yüksek oranda kalsiyum minerali içermesinden dolayı kemiklerin gelişiminde ve kemik sağlığında önemli bir rol oynar.
- Kalp krizi riskini düşürür.
- Regl düzensizliklerinin önüne geçer.
Bütün bitki ve besinlerde olduğu gibi kazayağı bitkisinin de kullanımı aşırı dozda olmamalıdır. Yüksek dozda kullanımı karaciğer ya da diğer organlara zarar verebilir. Sinir sistemi bozuklukları, tansiyon düşmesi, felç ve bilinç kaybı gibi rahatsızlıklar ile karşılaşmamak için mutlaka doktor kontrolünde tüketilmelidir.