Keçiboynuzunun Faydaları Nelerdir?

Keçiboynuzu, genel olarak Akdeniz ile bağlantılı ülkelerde yetişen ve mucizevi enerjiler veren bir bitki türüdür. Taze olarak tüketirseniz şekerli bir tat ile buluşursunuz. Şekil ve görüntü olarak keçiboynuzunu andırdığından keçi boynuzu olarak isim verilmiştir. Özellikle Kıbrıs’ta yetiştirilen keçiboynuzu ağaçları 4 ile 6 metre yüksekliğine kadar çıkabilmektedir. Keçiboynuzu kuru olarak da yenilebilir.

Sodyum, karbonhidrat ve yağ bakımından oldukça zengin olan keçiboynuzu ayrıca içerisinde yüksek miktarda C ve A vitaminleri bulundurmaktadır. Vitamin ve mineral yönünden vücudun ihtiyacı olan bir çok besin ögelerini karşılayan keçiboynuzu çok faydalı bir yiyecektir.

Keçiboynuzunun Faydaları Nelerdir?

Keçiboynuzu değişik türlerde ve genellikle soğuk havalarda tüketilir. Bu durumun ana nedeni kış aylarında artış gösteren astım ve bronş rahatsızlıklarına karşı iyi geldiğinin düşünülmesidir.

Keçiboynuzu içerisindeki yüksek antioksidan miktarı ile yine kış aylarında daha çok görülen soğuk algınlığına bağlı nezle, grip gibi durumlara karşı bağışıklığı güçlendirir ve metabolizmayı hızlandırarak toksinlerin atılmasını sağlar.

Kolesterolü düzenler: Yapılan çalışmalarla keçiboynuzunun kötü kolesterolü iyileştirdiği bilimsel yöntemlerle kanıtlanmıştır. İçerisindeki yüksek besin ögeleri ile kötü kolesterolü düşürür, sağlıklı kolesterol miktarını yükselterek iyileştirici bir etki yaparak vücuda fayda sağlar.

Sindirimi kolaylaştırır: İçerisindeki yüksek beta-karoten ve lifli yapısı ile daha kuvvetli bir mide yapısına sahip olmanızı sağlayan keçiboynuzu, aynı zamanda mide içerisinde çeşitli hastalıklara karşı savaşarak midenin daha sağlıklı ve düzenli bir sindirim yapmasını sağlamaktadır. Ayrıca keçiboynuzundaki yüksek antioksidan miktarı ile bağırsaktaki tüm enfeksiyonlara karşı mücadele edip ve besinlerin daha rahat emilmesini sağladığından dolayı sindirim için keçiboynuzu faydalıdır.

İshali önler: Genel olarak sindirim sistemini destekleyici nitelikte olan keçiboynuzu, bunun yanı sıra sindirim sistemindeki bir takım problemlere karşı da mücadele içerisindedir. Bu mücadelenin ilk başında da ishal gelmektedir. Keçiboynuzunun ishale iyi geldiği kanıtlanmıştır ve çocuk, erişkin demeden her yaştan insan tüketebilmektedir.

Akciğer kanserine karşı savaşır: Kanserli tüm hücrelere karşı keçiboynuzu, içerisindeki antioksidan yapıyla birlikte mücadele ederek kanserin ilerlemesini önlemektedir. Ayrıca keçiboynuzu, bağışıklık sistemini güçlendireceği için kanser riskini en aza indirip vücuda faydalı olacaktır.

Hücre yenilenmesini hızlandırır: Bu özellik keçiboynuzunu diğer besinlerden ayrıştıran bir özellik konumundadır. Keçiboynuzu hasar gören hücrelerin hızlı bir şekilde tamir edilmesini sağlamaktadır. Bu nedenle keçiboynuzu, ölü hücre sebebiyle görülebilecek zayıf bağışıklık sistemi problemini gidererek vücuda faydalı olur.

Alerjiden korur: Antiseptik ve antioksidan yapısı itibarıyla keçiboynuzu solunum yolunda görülebilecek alerjik reaksiyonlara karşı koruma sağlamaktadır. Solunum yolu bakteri ve virüslerine karşı mücadele eden keçiboynuzu kış aylarında artış gösteren salgın hastalıklardan da vücudu korumaktadır.

Astıma iyi gelir: Astım dolayısıyla gelişen nefes tıkanması gibi ataklara karşı keçi boynuzu solunum yolunun korumasını üstlenmektedir. Yapılan araştırmalara göre antioksidan bir yapıda bulunduğundan dolayı astım ataklarına karşı keçiboynuzu yarar sağlamaktadır. 

Gribe iyi gelir: İçerisindeki yüksek antioksidan miktarı ile keçiboynuzu, kış aylarında salgın hastalıklara sebep olabilecek her türlü bakteri, virüs ve mantarlara karşı vücuda büyük bir koruma kalkanı oluşturacaktır. Ayrıca hücreleri yenileyerek bağışıklık sistemini güçlendirecektir.

Öksürüğü keser: Özellikle de kuru öksürük şikayeti bulunan hastalar keçiboynuzunu mutlak suretle tüketmeleri gerekir. Antioksidan özelliği ile öksürüğe sebep olan tüm enfeksiyonları kısa sürede yok ederek keçiboynuzu iyileşme sağlar ve faydalı olur.

Kalbi korur: Zengin antioksidan içeriğe sahip olan keçiboynuzu aynı zamanda kalp ve damar hastalıklarına karşı önemli bir mücadele aracıdır. Kandaki toksinleri hızlı bir şekilde temizleyen keçiboynuzu kalp ve damarlarda görülebilecek tüm hastalıklara karşı iyi gelir.

Kemik erimesini önler: İçerisindeki yüksek kalsiyum miktarı ile keçiboynuzu çocuklarda kemik gelişimini desteklediği gibi erişkinlerde de kemikleri daha güçlü yaparak ilerleyen yaşlarda kemik erimesine karşı koruma sağlamaktadır. Çocukların daha hızlı ve sağlıklı büyümesi için faydalı olan keçiboynuzu aynı zamanda erişkinlerin kemik hastalıklarına yakalanma riskini en aza indirmektedir.

Cinsel gücü artırır: Keçiboynuzu besin ögeleri bakımından yüksek enerjili bir grupta yer almaktadır. Keçiboynuzunun doğasında yaşam enerjisi yatmaktadır. Bununla birlikte keçiboynuzu tüketildiğinde cinsel isteği ve gücü artırıcı özellik katmaktadır. Yapılan bir diğer araştırmaya göre ise keçiboynuzu yenildiğinde iktidarsızlık problemini çözdüğü ve sperm üretimini artırdığı tespit edilmiştir.

Zekayı geliştirir: Sinir sistemlerinin daha hızlı çalışabilmesi ve kalpten pompalanan kanın içerisindeki oksijenin beyine daha fazla ulaşabilmesi için keçiboynuzu tüketilmelidir. Keçiboynuzu kan basıncını düzenler ve beyine daha fazla kan gitmesini sağlar. Bu nedenle ölü beyin hücreleri daha çabuk yenilenir ve hafızayı güçlendirir.

Keçiboynuzunun Zararları Nelerdir?

Keçiboynuzu çok iyi bir antioksidan kaynağı olduğu için bağışıklık sistemini çok daha güçlendirdiğinden bahsedebiliriz. Sıra dışı bir enerji sağlayarak oluşabilecek tüm kötü hastalıklara karşı karşı vücudu korumaktadır. Ancak çok az bir sayıda vaka olsa da gereğinden fazla kullanılması gibi durumlarda zararlar gösterebilmektedir.

Keçiboynuzu içerisindeki şeker miktarından dolayı diyabet hastalarının tüketmesinde sakıncalar olabilmektedir. Ayrıca gereğinden fazla tüketilmesi gibi durumlarda başta dönme ve midede bulantı problemleri görülebilir. Son olarak kan incelten ilaçlar kullanan insanlar keçiboynuzu tüketmeden önce mutlaka doktorlarına başvurmalıdırlar.