Bitkisel protein kaynağı olan kuru bakla, aynı zamanda demir ve magnezyum içerir. Kuru baklanın uzun süre tok tutucu özelliği bulunur. Bağırsak hareketlerini düzenler. Bakla yanında C vitamini içeren meyvelerle beraber tüketildiğinde içeriğindeki demir vitaminleri iyice açığa çıktığından demir eksikliği tedavisi görenler için oldukça faydalı bir üründür.
Birçok hastalığa iyi gelmesine rağmen şeker hastalarının fazla tüketmesi uygun değildir. İçerdiği nişasta hızlı bir şekilde şekere dönüşür ve böylece şeker yükselmesine sebep olur. Kuru baklanın taze baklaya göre besin değeri daha yüksektir. Halk arasında “Fava” adı verilen meze bakladan yapılır.
Kuru Bakla Nasıl Saklanır?
- Kuru baklanın uygun ölçülerde alınması gerekir. Gereğinden fazla alınan bu ürün zamanla ve bulunduğu ortamın durumuna göre bozulma süreciyle karşı karşıya kalabilir.
- Satın alırken son tüketim tarihine bakılmalıdır.
- Mutfak dolapları genelde fırın ve ocaktan dolayı ısı yükselmesine maruz kalır. Kuru bakla evde direkt olarak güneş görmeyen serin ve kuru yerde saklanmalıdır.
- Cam kavanozların ve bez torbaların kullanımı kuru baklanın bozulmaması için oldukça uygun bir yöntemdir.
- Baklagillerin saklanmasında cam kavanoz kullanırken bir parça içine tuz atılması böceklenmelerin önüne geçecektir.
- Saklama kaplarını (cam kavanoz ve bez torba) her ürün bitiminde yeni ürün yerleştirme işleminden önce mutlaka temizlenmeli ve kurutulmalıdır. Kapakları sıkıca kapatılmalıdır.
- Baklagillerin saklanması esnasında yanında kokulu malzemeler bulundurmamaya özen gösterilmelidir.
- Bez torba bulamayanlar için fermuarlı yastık kılıfları da baklagil saklamada uygun bir yöntemdir.
Kuru baklanın koyu kahverengi olması bayat olduğunun göstergesidir. Böyle olduğunda tüketmekten kaçınılması önemlidir.