Pırasanın Faydaları Nelerdir?

Pırasa sebzesi hakkında bilgi

Pırasa bir sebze olarak zambakgiller familyası üyesidir. Uzun gövdeli bir bitki olan pırasa, yetiştirilme soğanının da şeklinin aynı şekilde uzun ve göbekli olmasıyla bilinir.

Pırasa eğer yazın tüketilmek isteniyorsa ilkbaharda ya da sonbaharda; eğer kışın tüketilmek isteniyorsa da yaz aylarında ekilmektedir. Türkiye’de en çok “kara pırasa” denilen ve “kamış pırasası” denilen türleri yetiştirilen bu sebzenin, diğer ülkelerde yetiştirilen başka bir kaç çeşidi daha bulunmaktadır.

Yine bizim ülkemizde bu türler çoğunlukla pişirilip yemeği yapılarak tüketilen pırasanın (Çin’de de bu şekilde tüketilmektedir) diğer tüketimi sık olan ülkelerde çoğunlukla çiğ halde tüketildiği gözlemlenmiştir.

Pırasa yetiştirilmeye başlandığı ilk süreçlerde kısa bir gövdeye sahip olsa da, çiçek açmaya başladığında iyice genişleyerek dalları uzayıp budaklanır. Tat olarak da geliştikçe soğanımsı bir tada kavuşmaktadır (pişirildiğinde bu tat çok hissedilmez) çünkü hem sarımsakla hem de soğanla uzaktan da olsa bir akrabalık durumu mevcuttur.

Besin değeri oldukça yüksek olan pırasa sebzesinin içeriğinde B vitamini, K vitamini, C vitamini; kalsiyum, potasyum, manganez, silisyum, bakır, kükürt, demir ve iyot gibi pek çok faydalı içerik bulunmaktadır.

Bu saydığımız içerikler çok fazla kaynatılmadan hafif pişirilen pırasa yemeğinde kolaylıkla vücudumuza alınırken, aynı şekilde pişirmeden sadece salataya ek malzeme olarak konulan pırasayı tüketmemizle de birlikte  oldukça sağlıklı olarak metabolizmamıza sokulabilmektedir.

Pırasa bu kadar yararının yanında bir de ekstradan hem ucuz hem de kolay yetiştirilen bir bitki olmasıyla oldukça fark yaratabilen bir sebze niteliğine kavuşabilmektedir. Üstelik sadece pırasanın faydası başta da söylediğimiz gibi yiyecek olarak tüketilmesiyle değil, kozmetik endüstrisinde de sıklıkla yararları dolayısıyla tercih edilmesi gibi bir durumu da söz konusudur.

Bu durumdan kaynaklı olarak pırasanın faydaları Ahmet Maranki tarafından da, pırasanın faydaları İbrahim Saraçoğlu tarafından da göz önünde bulundurulup pırasa malzemenin kullanıldığı doğal bitkisel kürlerin oluşturulmasına da zemin oluşmuştur.

Pırasanın sağlık açısından faydaları nelerdir?

Damarlara olan etkisi :

• Pırasa bol miktarda bulunan “kaempferol” isimli flavonoid, damarları koruduğu yapılan araştırmalarla kanıtlanmış olan bir üründür. Bahsedilen ürün, vücuttayken damarların yapılarındaki astar yapısını aktif oksijen moleküllerinden ve diğer zarar verici etkenlerden koruyabilme özelliğine sahiptir.

• Konuyla ilgili yapılan diğer araştırmalarda, bahsi geçen kaempferol maddesinin vücutta nitrik oksit üretimini arttırdığı ve damarların da bu sayede daha rahat yapıda olduğu belirlenmiştir. Bu özellik aynı zamanda pırasanın vücuttaki tansiyon problemini de dengeleyici bir etken olmasını sağlamaktadır.

• Antioksidan etkisi : İçeriğinde bulunan yüksek miktardaki polifenoller sayesinde çok güçlü bir antioksidan olarak kabul edilen pırasa, içerdiği bu polifenoller sayesinde kişinin bir takım kronik hastalıklara kapılmasına sebep olan serbest radikallerden kendisini korumasına yardımcı olmaktadır.

• Folat içeriğinin etkisi : Pırasanın içeriğinde bulunan ve bioaktif özellikler taşıyan “5-methyltetrahydrofolate” isimli bir folat; vücutta hem damar hastalıklarına hem de kalp hastalıklarına neden olan homosistein isimli amino asit seviyesinin belirgin bir seviyede düşürülmesine yardımcı olmaktadır.

• Kemik sağlığına etkisi : Kan akışıyla birlikte kemik sağlığı üzerinde de etkin bir rol oynayan K vitamininin pırasanın içeriğinde fazlaca bulunması, bu sebzenin tüketimine bağlı olarak kemik sağlığının güçlendirilmesi işlevi de otomatikman gerçekleştirilmiş olmaktadır. Günlük K vitamini  ihtiyacını, 100 gram pırasa tüketmeyle birlikte yüzde ellilik bir kısmı karşılanmış olmaktadır.

• Vitamin ve mineral içeriği : Pırasada bulunan B6 vitamini, C vitamini, A vitamini, K vitamin, demir minerali ve manganez gibi pek çok içerik; vücudumuzun vitamin ve mineral ihtiyacını oldukça karşılamakta ve bununla birlikte hem doku sağlığı, hem kemik sağlığı hem de ihtiyaç duyulan enerji karşılanmış bulunulmaktadır.