Ana vatanı Asya olan soya fasulyesi, binlerce yıldan bu yana Asya ülkelerinde en değerli besin kaynaklarından biri olmuştur. Besin değeri oldukça yüksek olan soyanın, insan sağlığına faydaları bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Süt, un, leştin vb. yüzlerce gıda ürününün yapımında soya hem ham madde hem de katkı maddesi olarak kullanılır.
Soya fasulyesi, içerdiği vitamin ve minerallerin yanı sıra yüksek miktarda protein de barındırır. Bitkisel protein kaynakları bakımından en zengin bitkiler arasında yer alır. Kalp hastalıklarına yakalanma riskini düşürür. Kaliteli karbonhidratlar bakımından zengindir. Kan şekerini dengeler. Kolesterolün düşürülmesini sağlar. Regl düzensizliklerini giderir. Göğüs ve prostat kanserlerine karşı koruyucudur. İçerdiği albümin ile menopoz dönemindeki sıcak basması huzursuzluk vb. hormonal şikayetlerin azaltılmasına yardımcı olur. Soya fasulyesi bakımından zengin beslenen Asya ülkelerinde, göğüs, akciğer, mide ve prostat gibi kanser türlerine daha az rastlanır.
Soyta fasulyesinin en çok tüketilen türü sarı soya fasulyesidir. Çok miktarda satın alınan soya fasulyesi kağıt poşet içerisinde ve buzdolabında saklanmalıdır. 1 sene süreyle bozulmadan saklanabilir. Ancak 1 sene sonra soyanın etken maddesi olan albümin azalır. Soyanın sunduğu faydalardan yararlanabilmek için serin ortamda saklanması ve hasattan sonra maksimum 1 yıl içinde tüketilmesi gerekir. Soya fasulyesinin yağ bakımından en zengin olan türü siyah soyadır. Sarı soyaya göre çok daha sert bir kabuğa sahiptir. Sarı soya fasulyesi ile benzer saklama koşullarına sahiptir.