Akdeniz iklimine sahip bölgelerde yetişen kızılçam, boyu 20 metreye erişebilen bir çam türüdür. Kuraklığa dayanıklı bir tür olup, hemen hemen her tür toprakta yetişebilir. Yapraklarını dökmeyen, yaz ve kış yeşil yapraklı bir ağaçtır. Doğal yetişme alanlarında orman ağacı olup, uygun iklimlerde peyzaj uygulamalarında da kullanılır.
Kızılçam Ağacı Yetiştiği Yerler ve Özellikleri
İki ibreli çam türlerinden biri olan kızılçam, çam cinsleri arasında Türkiye’deki en önemli çam türlerinden biridir. Başta Akdeniz bölgesi olmak üzere, en geniş yayılım alanına sahip çam türüdür. Çok geniş olmamakla birlikte Ürdün, Suriye, İtalya ve Kıbrıs’ta da yetişir. Akdeniz bölgesi dışında Ege, Marmara ve Batı Karadeniz bölgelerinde de yetişir. İçerdiği reçine ile orman yangınlarına karşı en dayanıksız çam türüdür.
Kızılçamın genç sürgünleri kızıl renkli olup, gövdesi boz renklidir. 2 ibreli iğne yaprakları 10- 15 cm uzunluğunda ve koyu yeşil renklidir. Kozalakları topaç görünümünde ve açık kahverengidir. Kozalaklarının 2- 6 tanesi bir arada bulunur.
İklim: Kışları ılıman ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak geçen Akdeniz ikliminin hakim olduğu yerlerde yetişir. Akdeniz bölgesi dışında, iklimin serin etkilerin korunaklı vadilerde ve arazilerin güney yamaçlarda yetiştirilebilir. Erken donlara dayanıklıdır. Ancak ilkbahardaki geç donlara ve aşırı düşük sıcaklıklara karşı dayanıklı değildir. Kışların sert geçtiği karasal iklimlerde yetiştirilemez. Ağaç gelişimi için en ideal iklim ve sıcaklık değerleri yıllık 10- 25 derece arasında seyreden, nemin %63-72 arasında olduğu bölgelerdir. Kızılçam gelişebilmesi için tüm gün güneşe ışığına ihtiyaç duyar. Işık isteyen bir ağaç olup, gölge ve yarı gölgede istenilen gelişimi göstermez.
Toprak: Kızılçam, diğer çam türlerine kıyasla toprak bakımından en toleranslı çam türüdür. Derine inen kökleri sayesinde kuraklığa karşı son derece dayanıklıdır. Hemen hemen her tür toprakta yetişebilir.
Çoğaltma: Çam türleri tohum, çelik ve aşı gibi yöntemlerle çoğaltılabilir. En yaygın kullanılan yöntem tohumdan çoğaltmadır. Çelik yöntemi uygulama zorluğu nedeniyle çok fazla tercih edilmez. Aşı yöntemi ise genellikle melezleme çalışmalarında tercih edilir.
Budama: Kırık, hasta ve kuru dalların budanması gerekebilir. Fidanlarda gelişimin durmaması için tepe sürgünlerinin hiçbir zaman budanmaması önemlidir.