Kuru ve taze olarak yemek ile salatalarda kullanılan fesleğen, güzel kokusuyla da saksıda süs bitkisi olarak evlerde yetiştirilebilen bir bitkidir. Ekimi yaklaşık 5000 yıl öncelerine dayanan ve ana vatanı Hindistan ile İran dolaylarında yer alan fesleğenin böcek savar özelliği de vardır. İçeriğinde ise yüksek oranda K vitamini ile birlikte A, C, B9 (Folik asit) vitaminleri ile kalsiyum, magnezyum, potasyum, sodyum, manganez ve demir mineralleri bulunur.
Vitamin K: Fesleğen içerisinde en yüksek oranda yer alan K vitamini, günlük ihtiyacın %27’sini karşılar. Kurutulmuş fesleğende ise bu oran %43’e kadar çıkar. Kan pıhtılaşmasında ve kemik gelişiminde önemli bir yere sahip olan K vitamini, vücutta görülebilecek kanamaları engeller ve kemik güçlendirerek kırılmalara karşı korur.
Vitamin A: Taze fesleğende 277 IU biyolojik eşdeğer 83.3 mg. retinol veya 166.2 mg. beta-karoten ile kuru fesleğende 188 IU biyolojik eşdeğer 56.4 mg. retinol veya 112.8 mg. beta-karoten olarak bulunur. Göz sağlığı, bağışıklık sistemi ve sindirim sisteminde önemli etkileri bulunan A vitamini ülserde tedavi edici özelliğe sahiptir. Bunun yanında soğuk algınlığına ve enfeksiyonlara karşı vücudu koruyan A vitamin ayrıca dokuların onarımını sağlayarak yeni hücrelerin gelişiminde, kemik ve diş oluşumunda önemlidir. Ayrıca karotenoid formları bir antioksidan gibi görev yaparak kansere ve yaşlanmaya karşı koruyucu bir görev üstlenirler.
Vitamin C: Taze fesleğende 0.9 mg. ile besin değerinin %2’lik, kuru fesleğende 1.2 mg. ile besin değerinin yine %2’lik oranını karşılar. İnsanlar için çok önemli fonksiyonları bulunan C vitamini vücut dokularına sağlamlık veren kolajen üretiminde önemli bir görev üstelenir. Ayrıca zehirlenmelere ve enfeksiyonlara karşı vücudu koruyarak bağışıklık sistemini güçlendirir, kan yapımında önemli olan demir ve folik asitin kana geçmesini kolaylaştırarak kansızlığı engeller ve dolaşım sisteminde damar yapılarını güçlendirerek kanamaların ve gözde katarakt oluşumunun önüne geçer. Bunun yanında antioksidan özelliği ile meme ve cilt kanserlerinin ilerlemesini yavaşlatır.
Folik asit (B9): Amino asit ve kan hücrelerinin yapımı için gerekli olan folik asit taze fesleğende 3.6 mcg., kuru fesleğende 5.5 mcg. bulunur. Fesleğende oldukça düşük miktarda yer alan folik asite günlük ihtiyaç yetişkin kadın ve erkeklerde 400 mcg’dir.
Manganez: Vücutta önemli fonksiyonlara sahip manganez taze fesleğende günlük ihtiyacın %3’ünü kapsar. Vücutta protein sentezlenmesinde ve enerji üretiminde etkili olan manganez yorgunluğu giderir, hafızayı güçlendirir. Kemik gelişimi açısından gerekli bağ dokuları için etkili olan manganez, kısırlık sorunlarının da önüne geçer.
Demir: Özellikle kuru fesleğende 0.8 mg. ile günlük ihtiyacın %5’ini karşılar. Kanda ve kırmızı kan hücreleri hemoglobinde bulunan demir, akciğerlerden oksijenin hücrelere hücrelerden de karbondioksiti akciğerlere taşımakta önemli bir görev üstlenir.
Kalsiyum: Kuru fesleğende 42.3 mg ile günlük besin değerinin %4’lük miktarı karşılanan kalsiyum kemiklerin ve dişlerin yapımında önemli rol oynar. Ayrıca kan basıncının normal düzeyde tutulmasında ve kanın pıhtılaşmasında etken rol oynayan kalsiyum hücrelerin bir arada tutulması içinde gerekli bir mineraldir. Taze fesleğende ise 9.3 mg ile günlük besin ihtiyacının %1’ini karşılayan kalsiyum ayrıca kas kasılmalarını engeller.
Potasyum ve magnezyum: Kuru fesleğende %2’lik oranla günlük besin değerini karşılanan magnezyum kas ve sinir sisteminde, kemiklerin ve dişlerin oluşumunda, kan basıncının düzenlenmesinde etkilidir. Potasyum ise sodyum ve klor ile birlikte vücut su dengesinin korunmasında ve kasların çalışmasında önemli bir mineraldir.
*Değerler taze fesleğende 2 yemek kaşığı (5 gr.), kuru fesleğende 1 yemek kaşığı (2 gr) üzerinden baz alınmıştır.