Eğer vücut geliştirmeyle ilgileniyormuş gibi gözüken ama çalışıyor musun diye sorduğunda çalışmadığını söyleyen 12-17 yaş arası bir gence, neden çalışmadığını sorarsanız %99,9 ihtimal boyumun uzamasına engel olmaması için gibi bir cevap alırsınız. İşin kötü yanı bunu ona tanıdığı bir vücut geliştirme veya spor hocası söylemiştir.
Tabi o da hiç araştırma zahmetine katlanmadan bu lafa tamamen inanır ve boyunun uzamasına engel olur korkusuyla vücut geliştirme çalışmaz…
Peki bu doğru mu? Vücut geliştirme gerçekten boyun uzamasına engel oluyor mu? Hayır tabi ki olmuyor. Tabi ki bu tamamen bir saçmalık (detaylar az sonra) ama detaylara girmeden önce neden milyonlarca insanın bu ve bunun gibi saçma sapan şeylere bu kadar kolay inanabildiğini öğrenmeniz gerekiyor.
Açıkçası insanlar kendilerine söylenen her şeye araştırmadan, kayıtsız, şartsız inanma eğilimindedirler ve böylece onları her şeye inandırabilirsiniz. Faşist, komünist, liberal ve kapitalist olan birbirine tamamen zıt 4 kişi bile aşağıda gördüğünüz gibi bu konuda hemfikir.
Eğer bir yalanı yeterince uzun, yeterince gürültülü ve yeterince sık söylerseniz, insanlar inanır. İnsanları, bir yalana inandırmanın sırrı, yalanı süreki tekrar etmektir. Sadece tekrar, tekrar ve tekrar söyleyin. – Adolf Hitler
Yeterince sık söylenen bir yalan, gerçek olur. – Lenin
İnsanın laneti, ve neredeyse yaşadığı tüm trajedilerin sebebi, onun muazzam, inanılmaza inanabilme kapasitesidir. – John Stuart Mill
Gerçek pantolonunu giymeden; yalan, dünyanın yarısını dolaşır. – Winston Churchill
Mit ise halk arasında bir şekilde ortaya çıkan ve sonra zamanla yayılıp, halkın çoğunluğu tarafından doğru zannedilen ama aslında yanlış olan söylentilere denir. Bilinçli insanlar, deliller ve yapıcı araştırmalarla insanları inandıkları mitlerin yanlış olduğuna ikna etmeye çalışır ama insanlar ilk duyduklarının doğru olduğundan daha emindir.
İnsanları kandırmak, kandırılmış olduklarına ikna etmekten daha kolaydır. – Mark Twain
Kötü bir milli eğitim sistemi, sorumsuz bir medya, cahil ve okumayan bir toplum bu tür mitlerin gelişip, yayılması için eşsiz bir ortam sunar.
Tabi bu satırları okuyan sizler de “insanlar beyinlerinin %10’unu kullanır, Pitbull’un çenesi ısırınca kitlenir, şu köpeğin çenesi şu kadar ton basar, ampulü Edison icat etti (sadece geliştirdi), Armstrong uzayda ezan sesi duyup Müslüman oldu (yalan), soğuk hava soğuk algınlığına neden olur, eşcinsel veya karşıcinsel olmak tercih meselesidir (doğuştan gelir), yağlar kasa çevrilir (çevrilmez), Mike Tyson’ın yumruğu 1,5 ton veya basketbol boyu uzatır gibi bir sürü mite yürekten ve kuşku duymadan inanmakla beraber “ağırlık çalışmak boyun uzamasına engel olur” sanıyorsunuz çünkü Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetkili personeli bilgisayar başında Solitaire oynamakla meşgul ve o yüzden ben bu yazıyı yazmak zorundayım ve onların yapmadığı işi yapıp size durumu anlatmaya çalışacağım.
Vücut Geliştirme Boyu Kısaltır Mı?
Bu mitin ilk ortaya çıkışı 1964’de Japonya’da yapılan ve köylerde yaşayan çocukları inceleyen bir araştırmaya dayanıyor. Araştırmaya göre her gün saatlerce ağır yük altında çalışan çocuklar kısa boyluydu. Fakat bu çocuklar aynı zamanda çok da kötü besleniyordu. Böylece bütün dünyaya ağır yük altındaki çocukların kemiklerindeki büyüme plakları zarar görür ve boy uzaması durur gibi bir mit yayıldı. Bu bilimsel bir çalışma değil aslında bir çalışmanın tamamen yanlış yorumlanmasıydı. Çalışmayı yapanlar bile buna şaştı kaldı ama olan olmuştu.
Oysa erken yaşlarda ağırlık çalışmanın boyun uzamasına engel olduğu hakkında ipuçları gösteren bir araştırmayı bırakın, böyle bir araştırma yapılmamış bile. Kısacası ağırlık çalışmanın boyun uzamasına engel olduğunu gösteren HİÇBİR araştırma, çalışma veya bilimsel delil YOK! Amerikan Pediatri Derneği açıkça “ağırlık çalışmanın çocuklarda boy uzamasına engel olmayacağını” söylüyor. Yani biri size küçük yaşlarda ağırlık çalışmak boyun uzamasına engel olur derse tamamen atıyordur ve ısrar ederse ondan söylediklerini destekleyecek bir araştırma göstermesini isteyin.
Tam aksine aslında erken yaşta ağırlık çalışmak çocuğun kemik yapısı için çok faydalı. Kemik erimesi (Osteoprosis) ileri yaşlarda ortaya çıkan ve kemiklerin kalsiyum kaybederek giderek incelmesine neden olan bir hastalık. Hastalık genelde dışarıdan alınan düşük kalsiyum yüzünden, vücudun eksik kalsiyumu kemiklerden alması yüzünden meydana geliyor ama kişideki kemik yoğunluğunun düşük olması da hastalığı körüklüyor.
Yapılan araştırmalar erken yaşta ağırlık çalışmanın kemik yoğunluğunu artırdığını gösteriyor. Ayrıca ağırlık çalışmak fiziksel gücü artırır, kas koordinasyonunu geliştirir, diğer sporlardaki performansları artırır ve sakatlık riskini azaltır.
Dikkat edilmesi gereken nokta, küçük yaştaki çocukların bir hareketin nasıl yapıldığını çok çok iyi öğrenmeden ağır kaldırmaması gerektiği.
Boyun kısa kalmasındaki en önemli etkenlerden biri kötü beslenme ve protein yetersizliği… Eğer kişi çocukluğunda yeterli protein alamazsa, boyu kısa kalıyor. beslenmeye çalışın. Ve eğer gıdalardan yeterli protein alamıyorsanız iyi bir protein tozunu günde 1 veya 2 kez kullanmanız çok faydalı olacaktır.
Aynı şekilde boy uzamasını arttırmak için Büyüme Hormonu arttıran bir supplement kullanmanız da faydalı olabilir. Bence en uygun ürün Universal GH Max. Bunların yanı sıra glutamin supplementleri de Büyüme Hormonunu arttırıyor ve boyunuzun uzamasına yardımcı olabilir.
Günlük yeterli kalorinizi alın. Eğer kalori almazsanız vücudunuz yeni dokular (ve yeni kemik dokuları da) üretemez. Kalorileri sağlıklı kaynaklardan, özellikle de sağlıklı yağlardan, elde etmeye çalışın.
Günlük 1000 mg. Kalsiyum tüketin. Kalsiyum kemikleri büyütür ve yapı taşıdır.
Aç karnına alınan 500 mg Niacin’in (B vitamini çeşidi) HGH seviyesini arttırdığı biliniyor. Alacaksınız tercihen yatmadan önce alın.
Yeterli D vitamini almayı unutmayın. D vitamini vücudun kalsiyumu absorbe etmesi için gereklidir. D vitamini eksikliği kemikleri zayıflatır ve boy uzamasını engeller. Günlük 600 IU D vitaminine ihtiyacınız var. Ne yazık ki gıdalarda fazla D vitamini yok. Sadece somon, uskumru, alabalık vs gibi yağlı balıklarda, yumurta sarısında bir miktar bulunuyor. D vitamini temel olarak güneşlenerek alıyoruz. Ama bence en uygunu günlük 1000 IU içeren bir D vitamini takviyesi almak.
Çinko eksikliği gençlerde boy uzamasına engel olabilir. Peynir, kırmızı et, kaju, ayçekirdeği, badem, bulgur, makarna ve keten tohumu gibi gıdalar tüketerek günlük en az 11 mg. çinko almaya dikkat edin.
Ayrıca düzenli beslenmek ve özellikle de yeterli C vitamini (günde 90 mg+) tüketmek bağışıklık sisteminizi güçlü tutacak ve boyunuzu kısa bırakacak çocukluk hastalıklarından sizi koruyacaktır.
Bunu söyledikten sonra basketbolun da boy uzatmadığını eklemeden olmaz. Kişinin boyu tamamen genlerine ve beslenmesine bağlı olarak gelişir. Basketbolcular basket oynadıkları için uzun boylu olmaz. Uzun boylu oldukları için başarılı bir basketçi olma ve sizin karşınıza çıkma ihtimalleri daha fazladır. Basket antrenörleri okullarda seçme yaparken en uzun boylu çocukları seçer.
Aynı şekilde halterciler genel olarak kısa boyludur çünkü kısa boylu bir haltericinin başarılı olma ihtimali daha fazladır. Aynı kilodaki 1.60 ve 1.70 boyundaki iki halterci de aynı yükü kaldırır ama kısa olan 10 santim daha az kaldırır. Böylece daha az iş yapmış olur ve aynı ağırlığı kaldırmak için daha az kuvvet harcaması gerekir. Yani halter boy kısaltmaz. Sadece kısa boylu insanlar daha başarılı halterciler olur, TV’de karşınıza çıkar ve siz “Bakın bütün halterciler kısa boylu. Demek ki halter çalışmak boyun uzamasına engel olur” diye düşünürsünüz.
Internette gördüğünüz “hipnozla, bitkisel ürünlerle, egzersizlerle veya başka bir şekilde boy uzatma teknikleri tamamen deli saçması şeyler ve bunların tek hedefi insanları kandırıp paralarını çalmak!
Bir şeye sadece duyduğunuz için inanmayın. Bir şeye sadece konuşulduğu veya bir sürü insan tarafından anlatıldığı için inanmayın. Bir şeye öğretmenleriniz veya büyükleriniz söyledi diye inanmayın. Geleneklere veya töreler inanmayın çünkü onlar yüzlerce yıldır uygulanır; fakat gözlemlerden ve analizlerden sonra, bir şeyin akla uygun olduğunu, hem bireye hem topluma faydalı olduğunu bulursanız, o zaman onu kabul edin ve onunla yaşayın. – Buda
Edit: Bu kadar şey yazdım, ama hala sormaya devam ediyorsunuz!