Sinamekigiller familyasından sayılan keçiboynuzu ana vatanı Akdeniz havzası sayılan bir tür ağacın meyvesidir. Enerji dolu bir bitki olan keçiboynuzu 4- 6 metre boylarına kadar ulaşabilen ağaçlarda yetişir. Karbonhidrat, protein ve sodyum açısından zengin olan keçiboynuzu içerdiği vitamin ve mineraller yardımıyla pek çok sağlık sorununa karşı değişik şekillerde tüketilir. Türkiye’nin Akdeniz ve Ege bölgelerinde yaygın olarak yetiştirilen keçiboynuzu genellikle yabani olarak yetişir.
Ekimi
Keçiboynuzu kimyasal maddelere gerek duymadan yetiştirilebilen bir ağaçtır. Bu nedenle yetiştiriciliği kısmen daha basittir. Bitkiyi yetiştirmek için herhangi bir kültür gerekmez. Tohumların toprağa dikilmesi ve gerekli bakımlarının yapılması keçiboynuzu yetiştiriciği için yeterlidir. Keçiboynuzunun tohumları toprağa ekilir ve bol su ile desteklenir. 1 hafa sonra tohumlar çimlenmeye başladığında ise tohumlar dış etkenlere karşı korunmaya alınır.
Ekimi yapılan keçiboynuzu tohumları ilk meyvelerini 5 – 10 yaşları arasında verir. Düzenli olarak meyve vermeye ise 10 – 15 yaşları arasında başlar. Keçiboynuzu ağacı her geçen yıl meyve kalitesini arttıran bir ağaçtır.
Bakımı
Keçiboynuzu ekildikten sonra çok fazla bakım istemez. Bu nedenle kolaylıkla yetişebilir. Sıcak bölgeleri tercih ettiği için fidelerin soğuktan korunması ve düzenli olarak sulanması gerekir. Özellikle ilk yıllarında aşırı yağmur ve don olaylarına karşı korunması gereken bir bitkidir.
Hasadı
Keçiboynuzu meyvelerini Mayıs aylarının başlarında çıkarmaya başlar. Meyveler Haziran ve Temmuz aylarında olgunlaşır. İyice olgunlaşan meyveler kahverengiye dönüşür. Olgunlaştığı anlaşılan meyveler ise Eylül ayında hasat edilmeye başlanır. Hasat mevsimi iklim koşullarına göre Kasım ve Aralık aylarına kadar uzayabilir. Hasat edilen meyveler ise kurutularak kullanıma hazırlanır.